19 Aralık 2010 Pazar

Anne ben ALES'e giremedim!

Bugün malumumunuz ALES vardı. Ben daha bu işler için genç olmama rağmen, girip kendimi deneme taraftıydım. Ancak hiçbirşey planladığım gibi olmadı.

Gece hiçbir hazırlık yapmadım sınav için. Sabah saat 6.30 sularında uykuya kavuştuğumda sınav için hazırdım açıkcası. Amacım 3 5 puan alıp, gelecek vaad edip etmediğimi görmekti. Şuan elimde koskocaman bir sıfır puan var ne yazık ki. Saat 8 de uyandığımda, haberlerden duyduklarım aklımda altyazı geçmeye başlamıştı. Askıya uzanıp hemen bir kot pantalon giyeyim derken, KPSS sınavında kemerlerin çıkartıldığı aklıma geldi, bunun üzerine eşofman giymeye karar verdim. Üzerimede bir polar geçirdim. 


Bir sınava giderken unutulmaması gereken şeyleri hatırlamaya çalıştım. Kalem ve silgi geldi ilk olarak aklıma, ancak bu sınav için bunları almak girişte çöpe atmak demekti. Kalemdende silgidende vazgeçtim. Evde haydi geç kalıyoruz nidaları yükselmekteydi. Telefona gerek yoktu ama sınavdan sonra ihtiyacım olacağını düşünerek yanıma aldım. Bir de sigara tabiki, sınavdan sonra ihtiyaç duyulacak ilk şey. Yanıma alırken bunları, kantine yada bir yere emanet bırakmak niyetindeydim. Sıra cüzdana geldiğinde içinden 5lira, ehliyet ve öğrenci kimliğini almaya karar verdim. 5lira kahvaltı ve yol için yeterli olacaktı. Ehliyet olmadı, öğrenci kimliğide sınava girmemi sağlayacaktı. Unutulmaması gereken tek birşey kalmıştı, zarfın içindeki sınava giriş belgesi. Onu da yanıma aldım tabiki.

Sonunda evden çıkabilmiştik. Karnımı iyice doyurdum oturduğumuz börekçide. Az uyuduğumdan sebep, 2saatlik Maximum Kullanılabilir Enerjiye sahiptim. Neşeli, espriler patlatan pırıl pırıl bir genç. Sınavla ilgili gelecek vaadettiğimi belirten şakalar yapıyordum etrafta. Kalkarken epey bir zorlandım. Dün bütün gün temizlik yaptığımdan dolayı her yanım ağrıyordu. Maç sonrası hamlık gibi birşey. Nasıl temizlik yaptıysam artık.

Yolda 8 kişilik gurubu gören boş dolmuş korna çalarak bize yanaştı. Bizde bindik tabi, dolmuş beklemekten kurtulmuştuk. Kampüse çıkıp herkes binalarına dağıldıktan sonra, emanetleri bırakmak amaçıyla simitçiye gittik. Gitmişkende birer çay içelim dedik tabi. Son bir liramı çaya verirken içimde bir şüphe uyandı. Kadim dostuma bu benim son param, yanıma başka para almadım derken gayet ciddiyim. Nasıl olsa birlikte döneceğiz diyerek şüphelerimi  yatıştırdı. Yarım yarım çayları içtik ve kalktık mekandan. Ayrıldık ve binalarımıza doğru yürümeye başladık.

Sınava gireceğim binaya geldiğimde, kapıdaki sırayı garipsemedim. İçeri sokamayacağımı bildiğim için anahtar bile almamıştım yanıma. Sıraya girdim, hızlıca sıra bana geldi. Kontrol yapan polis memuru, beni takdir ederek işte ideal sınav çocuğu dedi.  Gururlandım tabi. Sınıfım alt kattaydı, bana yön göstermeye çalışan diğer memura, ben biliyorum gerek yok diyerek cevap verdim. Sınıfın kapısına geldiğimde, cebimdeki herşeyi çıkardım. Bir sınava giriş belgesi, ehliyet ve öğrenci belgesi.

Ehliyet oluyor muydu?  diye bir soru yöneltti kapıda bekliyen görevli içerdekine. Sınıfın ortalarında kontrol yapan kıdemli 100 yaşlarındaki memur bize doğru koşmaya başladı. Ben hemen Neden olmasın ki ? diyerek içten bir edayla ortamı yumuşatmaya çalıştım tabi. Dinozor kükreyerek HAYIR,HAYIR,HAYIR anlamına gelen sesler çıkarttı. Ben tam olarak anlamış değildim olayı. T.C. Kimlik nuraması yazılı kabul edebiliriz dedi, genç ve yardımcı olmaya çalışan memur. Yanımda kimlik yok , sınava giremem eğer bunu kabul etmezseniz dedim ama nafile. Yaşlı amca, inad etmişti bir kere. Kafası saniyede 4-5 kere yukarı aşağı gidiyordu. Durumu kabullenmeme konusunda ısrarcıydı. Bina sorumlusuna git dedi. Tek kelime etmeden yukarı çıktım. Bina sorumlusunu sordum gösterdiler. Aynı cevap ondanda teyit edilince, sinirlenmeden eve gitmeye karar verdim.

Ancak cebimde gerçek anlamda 5 kuruş para yoktu. Bölüm kantinimize gidip 1lira almayı düşündüm. Binaya yürüdüm ve tekrar sıraya girerek içeri girdim. Ne yazık ki kantin kapalıydı. Sınav da nerdeyse başlamıştı. Kapıdaki memurlara durumu anlattıktan sonra şakalar espriler falan yapıldı. Ben zaten girmemeye karar verdiğimi birkez daha dile getirdim. 6 memurdan da teker teker borç para istedim. Sağolsun biri çıkarıp 1 lira verebildi. Yoksa kapı önünde duran emanet masasında 1 lira çalcaktım, hırsız olacaktım. İyi ki olmamışım.

Sonuç olarak sınava giremedim. Tamamen benim suçum biliyorum. Ancak nasıl bir sistemde, ne tür insanlarla beraber yaşıyoruz bunların hepsini bir kez daha sorguladım. Sınavdan çıkıp gelen arkadaşlarım, ehliyetle sınava girenler olduğunu söyledi. Hakkım helal olsun hepinize. Benim işim o Dinozorla. Öbür tarafta yakadayım. 40 lirayı çatur çutur alacağım senden, benden söylemesi...

Hea, sınav harcına dahil olan, kalem,silgi, şeker. Onları da almadım, yanında bulundursan iyi edersin. 40lira+ayrıntılar..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder