19 Eylül 2011 Pazartesi

NASA'da çalışan Türk Mühendis benim


Yok la(lan demio, la dio la) NASA’da falan çalışmıyorum tabi ki. Alalade bir gencim ben. Üniversite okumuş, üniversite bitirmiş ve henüz öğrencilik modundan çıkamamış her türk genci gibi sıkıntılarım.

İş arama sıkıntıları, yüksek lisans mı yapsam düşünceleri, yeterli olmayan ingilizce seviyeleri, yurtdışına mı gitsem kaçışları, askerlik bana yarar bakış açısı(erkekler için tabi), iş ilanlarının hem yeni mezun hem de iki yıl iş tecrübeli çalışan arayışları, bunların yanına duygusal sıkıntılar, psikolojik baskılar, mahalledeki 'bu çocukda boşuna okudu' bakışları. Şu an mezun olanların bir çoğu bu sıkıntılardan, düşüncelerden en az birine sahiptir diye düşünüyorum. Yanılmıyorum değil mi ?

13 Eylül 2011 Salı

Bazı şeyler elimde değil inan.

            Bazı şeyler elimde değil inan, düşünmeden edemiyorum.  Aslında düşünmek istemiyorum bazen. Sadece yaşamak istiyorum, atacağım adımın bin adım sonrasını hesaplamadan. Öyle bir çıkmazdayım ki anlatamam, herşeyden çok kendimden kaçıyorum bu ara. Gene girdim döngülere, gece uyku tutmuyor, uyuduğumda kabuslar uyutmuyor. Birşeyler yapıp dağıtmalıyım kafayı ama mümkün değil, ne kadar kaçarsam kaçayım peşimden geliyor düşünceler.

5 Eylül 2011 Pazartesi

Ezber ezber..

“..Einstein’a sormuşlar ya bir deniz mili kaç mil eder diye, o da kitabı açıp bakabilecekken neden aklımda tutayım demiş..”

İşte bu felsefe, beni yıllardır hafıza konusunda sıkıntıya sokan. İlkokul yıllarında bile sözel derslerde ezber yapmakta zorlanmışımdır. İş liseye geldiğinde iyice büyümüş; ezber yapamama kabullenmişliğim sınavlarda sıra üstüne kitap çıkarıp kopya çekme çaresizliğine kadar götürmüştü beni. Üniversite yıllarımda ezber sıkıntımı birşeyi öğrenmeye çalışarak aşmaya çalışmıştım ve çoğu zaman faydalı olmuştu.

Ancak ilgim dışı bir konuda aklımda en ufak bişi bulunmamısının sebebi bu kabullenmişlik olduğunu farkına vardım bugün. Unutmadığım çok şey var, unutmak isteyipte unutamadığım ancak bilmek istediğim, aklımda bulunsun istediğim bir şey olupta bu konuda zorluk çektiğim çoktur görüldüğü üzere.

Unuttum (Alzaymır)

Unuttum geçen zamanı,
Her gece güne bağlanırken,
Bir kez daha ve bir kez daha,
Ben bir kez daha koptum,
Ne ondan ne şundan,
Kendi kendimden..

            Duygusal bir giriş yapmak istedim bahsetmek istediğim konuya, bilmiyorum oldu mu? Okurken “bu neymiş be,bırak artık şu şiir merakını” diyorsanız olmuş demektir. Çünkü aklıma gelen ilk kelimeleri kullanarak şiirimsi bir kaç satır oluşturma çalışmamdı okuduğunuz. Burda katman katman gizlemeye çalışmadığım şey aslında unuttuğum tabiki.

            Girişi gelişmeyi abartmadan direk sonuca bağlanıyorum hemen, unutuyorum ben hemde öyle böyle değil. Bilmiyorum ne zamandır böyleyim onu bile hatırlayamıyorum. Hafızamda bir sorun var sebebini anlayamadığım. Bazen öyle anlar geliyor ki, şaşırıp kalıyorum kendi kendime;