27 Nisan 2011 Çarşamba

Garip Döngüler

ŞekilA
            Yıllardır dönegelen döngülerimden birinden bahsedeceğim size, belki dünyada ki tek dengesiz ben değilimdir umuduyla. Öncelikle anlatacaklarımdan bu durumdan hoşnut değilmişim gibi birşey çıkarılmasın, tersine gerekli olduğu kanısındayım.


            ŞekilA da görülen değerler tabi ortalama sallamasyon değerler, bir fikir vermesi açısından çizdim. 3-5 günlük 6 7 8 9 değerlerinde değişen ve gene 3-5 günlük benzer değerlerin negatifi. Yazar burda ne anlatmak istiyor? Oraya geliyorum birazdan..

23 Nisan 2011 Cumartesi

Hani bazen bir işaret bekler ya insan..

Bazen öyle bir ruh haline girer ki insan; bir işaret bekler harekete geçmek için. Hazırdır, her an aklındakileri hayata geçirebilecek durumdadır ama yapmaz, yapamaz. İçinden bir ses daha değil der, daha zamanı gelmedi.

            Çok vakti varmış, sanki yarını garantiymiş gibi bekler. Önemini, yapması gerekeni bilse de durmasını söyler ona iç ses. Trenin perondan yavaşça çıktığını görsede koşmaz peşinden, nasip değilmiş der bir daha ki treni bekler. Sanki geleceği kesinmiş gibi..

            Bazıları vardır ki; hiç beklemez, düşünce aklına düşer düşmez, atar adımı. Tartmaz hiç, yolun sonu uçurum mu diye ? Böylelerinin yolu kısadır genelde, bir dahaki durakta inerler. Hatta bilet parası bile ödemezler..

            Ben işaretlere inanırım, ama kurcalamam orasını hiç. Zamanı,yeri gelince der geçerim. Benim neyime işaret(ler)i görmek, ben ki baş ucumda çalan alarmı duymaktan aciz. Ama her gün kurarım saati, belki uyanırım yarın diye..


Resim

15 Nisan 2011 Cuma

Beni Sadece Tanrı Yargılar! | Only God Can Judge Me!

Çeşit çeşit insan var.

 Hatta ben şöyle düşünürüm; her insan özel ve tektir. Hiçbir insan tam olarak diğerinin aynısı olamaz.İnsanı insan yapan (bunlar tartışmaya açık konular, farklı bakış açıları olabilir) o kadar fazla parametre var ki, iki insanda bunların hepsinin birden aynı olması imkansızdır.

Herkes kendi doğrularıyla yaşar. Bazılarımız ise kabullendiklerimizle, inandıklarımızla yaşarız. İnanıyorum ki her insan kendi mantık örgüsünde doğru olanla hayatını devam ettirir. Kişiye göre bu doğrular zamanla değişebilir ya da 7’sinden 70’ine aynı kalabilir. Hangisinin doğru olduğu gene bir tartışma konusu.

14 Nisan 2011 Perşembe

Başarı nedir ki?

Başarı nedir ki? Bir otoritenin onaylaması, uygundur demesi gereken bir şey mi ?

Kimsenin bilmediği bir şeyi başaran, ancak bu başarıyı kimsenin bilmediği ve bilmeyeceği bir durumda o başarı sayılmaz mı ?

Sanki işin içine süper ego girdiğinde, ben başardım gerisi önemli değil gibi birşey düşünülebilir. Ama bu konuda şartlanarak büyüyoruz hepimiz yada en azından bana öyle geliyor.

11 Nisan 2011 Pazartesi

Eskiler..

Yıllar öncesinde gecenin bir saatinde oturduğu durağı görünce farkediyor insan; ne kadar eskide kaldı o günler, ne kadar eskide kaldı o zaman ki ben, ne kadar eskidi o günlerde etrafımda olan  insanlar..

O zamanlar her gün adımladığı yollardan tekrar geçince anlıyor; ne kadar çok yol aldığını, neler yaşadığını, kimlerin hayatından gelip geçtiğini.. Bazıları aynı bu yollar gibi, yürüdükçe yoruyor sanki insanı , bazıları ise yolun sonu gibi geliyor her seferinde..

Eski yüzleri görünce farkediyor insan, hatırlıyor; ne kadar saf düşüncelerle o insanlara yaklaştığını. Zaman kirletiyor insanın düşüncelerini sanki, mahalledeki delinin üstünde hergün daha çok kir tutan o ceket gibi..

9 Nisan 2011 Cumartesi

Soru | Cevapyok

              Teori ile pratik arasında ki bağlantı her zaman imkansıza mı gider?

             Olması gereken(tasarlanan) ile sonuçta olan arasında ki fark gerçekten sıfır olur mu  ?

             Olmaz, olamaz desende olacağı varsa olur mu? Olmak zorunda mı ?

Keşke herşey kafamızda tasarladığımız gibi olsa diyeceğim, ama gerçekçi bir yaklaşım olmadığını çok iyi biliyorum. Herkes hayatını tasarladığı gibi yaşasaydı, kimse sonunda istediği gibi bir hayat yaşamıyor olurdu değil mi?

3 Nisan 2011 Pazar

Kaan Sezyum'dan

Bir uzaylıyla bir Türk’ün diyaloglarından notlar. 

*Nasıl, ülkenizde gelişen ne var?

* Ne gelişmesi olacak Türkiye’de, sürekli gerileme be abi.

* Nasıl yani?

*Adamlar basılmamış kitabı toplattılar, daha ne olsun?

Bu nedir Yahu?

Dün gece twitter’a biraz bakınıyım dedim, millet neler yazıyor, neler değişmiş falan filan. Can sıkıntısı işte, nere bakacağını, ne okuyacağını şaşırtıyor insana. Hep aynı şey yazıyor yalnızım, yalnızlık çöktü üzerime, ah çok yalnızım vah çok yalnızım. Sonra dedim ki kendi kendime, herhalde diziler falan bitti saat geç olduğundan, siyasette yazmazlar tabi bu saatte, başka ne yazılsın ki, budur yani gecenin konsepti. Neyse içim bunaldı kapadım bilgisayarı yattım sonra.

2 Nisan 2011 Cumartesi

Bir zamanlar çok yazardım..

Bu günlerde ne okur oldum, ne de yazar. Yaklaşık bir aydır ne okuyorum, ne de yazıyorum. Nedendir bilmem tabi. İkiside gelmiyor ki içimden.. Şu an birşeyler dürttü beni “hadi yaz “diye ondan yazıyorum şimdi de.  Neden niye gene bilmeden tabi. İçimden gelenler dökülür artık parmaklarımdan.