2 Nisan 2011 Cumartesi

Bir zamanlar çok yazardım..

Bu günlerde ne okur oldum, ne de yazar. Yaklaşık bir aydır ne okuyorum, ne de yazıyorum. Nedendir bilmem tabi. İkiside gelmiyor ki içimden.. Şu an birşeyler dürttü beni “hadi yaz “diye ondan yazıyorum şimdi de.  Neden niye gene bilmeden tabi. İçimden gelenler dökülür artık parmaklarımdan.

“Yazmak” çok özel bir şey. Bazen eskiden yazdıklarımı hatırladıkça, acaba yazma eylemini kirletiyormuyum diye düşünmüyor değilim. Yüce bir amaç üstlenerek yazmadım bugüne kadar, sadece boş zamanımı doldurmak, içimdekileri paylaşmak amacındaydım. Neden yazmıyorum?’un sebebine bu da dahil olabilir aslında. Sosyal mesaj içeren yazılar mı yazmalıyım?(yere çöp atmayalım) Yazılarımda faydalı şeyler mi yazmalıyım?(pilava bir tutam şeker atın, tane tane olur)

Ben böyle bir insan değilim ki. Hiç böyle amaçlar edinerek hareket etmem. En iyi yaptığım şeyi yapıp, yazarken saçmalamaya, saçmalarken rahatlamaya, rahatlarken eğlenmeye devam edeyim. Okunur mu ? Beğenilir mi? Anlaşılır mı ? gibi kaygılar gütmeden. Belki bir konsept oluşturup onun üzerinden günlerce saçmalayabilirimde. Belli olmaz. Şu an anlıyorum ki, ben yazmayı seviyorum, aramızda özel bir bağ var. Sonuçta gerçekten özgür olabildiğim tek yer burası değil mi ? Nasıl sevilmez ki ? (bana “sen kimseyi sevemezsin” şarkısını yollayanlara  selamlar. Zaman gelir belki severimde, hatta işte seviyorumda(burayı).

Oh hasret giderdim iyi oldu(saçmalamayalı epey olmuştu). Selamlar sevgiler saygılar. Devamı gelir herhal..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder