13 Ocak 2011 Perşembe

Kader nedir?


Kader konusunda bu hafta 2 kişiyle konuştum. Tabiki  İslam dininde  inanılması şart kabul edilen Kader inancından bahsediyorum.  Elbette insanlar farklı öğrenip, farklı düşünebiliyorlar bu konuda. Bense burada araştırdığım bir kaç noktayı ve ‘bence’ sini paylaşmak istiyorum. Sağlam bir kaynak olması açısından Diyanetin sitesinde araştırma yaptım. Koyu olarak yazılmış yerler, yazının sonunda belirtilen linkten alıntı yapılmıştır.

İnsanoğlu sadece 3 boyutta yaşıyor bunu hepimiz biliyoruz. Zaman boyutu ne insanın tam olarak anlayabileceği, ne de aşabileceği birşeydir. Bence bu sebepten kaderi anlama konusunda farklı yorumlar gelişiyor.

Kader, Allah'ın ezelden ebede kadar meydana gelecek olayların zamanını, yerini ve niteliklerini önceden bilmesi ve takdir etmesidir. Yani Allah Teâlâ, olmuş ve olacak her ne varsa onları önceden biliyor, zamanı geldiğinde onlar da Allah'ın bilgi ve takdirine uygun olarak meydana geliyor. İşte buna kader diyoruz ve bu imanın altı esasının birini oluşturuyor.

Biz ortalama 60 yıllık hayatlarımız içinde sıkışıp kalmış durumdayız. Bizden önce binlerce  yıldır insanlık yaşıyor, gelişiyor, tecrübe ediyor. Ama biz bunları göremiyoruz, sadece kaydedildiği kadarıyla okuyabiliyoruz. Çünkü hepsi geçmişte kalmış, yani dönülmesi imkansız(tabi bizim için).

Allah Teâlâ insanları yaratmış, onlara diğer yaratıklardan farklı olarak akıl, irade ve güç vermiştir

Teorik olarak demokratik ve özgür bir toplum içinde yaşadığımızı kabul edersek, hepimiz istediğimizi, istediğimiz zaman yapma hakkına sahibiz. Bizi kısıtlayacak şeyler, toplumsal, çevresel tepkileri,düşünceleri görmezden gelirsek; sadece bizim kararlarımız olacaktır. Özgür iradenin anlamı da budur zaten. Özgürce karar verebilme ve hareket edebilme. Tamamen kendi düşüncelerinle ve sonuçların sorumluluğunu alarak hareket etmek.

Kader bu olunca, günah olan bir şeyi kendi isteğimizle yaptıktan sonra onu kadere bağlayıp, "Bu bizim alın yazımızdır'' demek doğru olmaz. Çünkü biz irademizi kullanarak o günah olan şeyi yapmayabilirdik de. Kader, bir iş yapmaya bizi zorlamaz, o takdirde sorumluluğun anlamı kalmaz.

Benim kaderimde olduğu için ben bu yazıyı yazmıyorum ufak bir örnek vermek gerekirse. Ben bu yazıyı yazdığım için bu yazıyı yazmak kaderimde oluyor. Ben bu yazıda yanlış birşeyler paylaşırsam, bu kaderimde olduğu için değil, benim dikkatsizliğimden, özensizliğimden olur.

Kaderi daha iyi anlamamız için şu örneğe dikkat edelim: Bir astronomi uzmanı, yaptığı hesap sonucu, güneşin tutulacağını tespit eder, tutulacağı zamanı ve nerelerden görülebileceğini önceden haber verir. Günü gelince de güneş, uzmanın haberine uygun olarak tutulur.

Bu konuda sürekli tekrar ettiğim ve “teşbihte hata olmaz” mantığıyla  yanlış olduğunu düşünmediğim bir örnek var;

Şimdi güncel bir düşünceyle, tüm hayatımızın bir film seti olduğunu düşünelim. Ama düşüncelerimizi bile kaydedebilen bir teknolojiye sahip bir set. Her adımımızı, her düşüncemizi, niyetlerimizi kaydediyor. Saniyesiyle, eksiksiz. Ve hayat bitiyor, son sahne çekiliyor mezara giriyorsunuz.


Şimdi ben müslümanım diyen herkes, zaman ötesinde bir yaratıcaya, ALLAH’a inanıyor. Tüm hayatınızın filmi siz öldüğünüz de arşive konulmuş olması normal fakat zaman kavramını aştığınız an, siz doğduğunuzda o arşivde o filmin bulunuyor olmasını kabullenmek zor olmasa gerek. Benim bakış açımla kader bundan ibaret. Tabi iradeli olanından bahsediyorum. Bir de seçemediğimiz kader var o ayrı. Doğulan yer, aile ve bunun gibi şeyler..

Yani biz, kendi isteğimizle yaptığımız işleri Allah Teâlâ önceden ezeli ilmi ile bilip takdir ediyor. Yoksa O, bildiği ve takdir ettiği için biz onları yapmak zorunda kalmıyoruz.


6 yorum:

  1. :BurdaNeYazıldıysaO (Smile):) Eline sağlık..

    YanıtlaSil
  2. :EyvallahÇekenArtistSmily: sağolasın vhttml=) seninde gözüne sağlık=))

    YanıtlaSil
  3. guzel bir paylasim olmus,insanlarin yanlis kavradigi kadercilige guzel bir aciklama olmus.
    KADER; basarisizliklarimizin ardina siginacagimiz bir duvar degildir.

    YanıtlaSil
  4. teşekkürler bro. süpersin, yıktın geçtin bütün duvaları, seninde eline sağlık=)

    YanıtlaSil
  5. Kader konusunda anlattıklarınızın din alimlerinin büyük çoğunluğunun asırlardır anlatmaya çalıştıklarından zaten bir farkı yok.Fakat sanıyorum bu yorum şekli, inananların belki de çoğunu tatmin etmekten uzak kalmış olsa ki,akıllarda hala çözülememiş birer problem olarak bulunmaya, insanların zihinlerini meşgul etmeye devam ede gelmiştir.Ve de ben,bu yoruma katılmıyorum.
    Kader,bence,evet ezelde en ince detaylarına kadar ALLAH tarafından belirlenmiş olup,tıpkı bir kimyasal reaksiyon gibi başlatılmış ,ve zincirleme reaksiyon halinde devam etmekte,zamanın sonuna kadar da devam edecek olan bir süreçtir.Hal böyle iken, başta belirlenmiş olan, herhangi bir varlığın ve hatta onun fiilinin yaradılışında farklılık beklenemez.
    Yukarıda bahsettiğiniz güneş tutulması olayı elbette bir vakıadır.Lakin gök bilimciler,tutulma olayının zamanını,oluş şeklini tarih boyunca geliştirmiş oldukları bilimlere dayanarak hesaplayabilirler.Fakat ALLAH(çok farklı olarak) bunu ve her şeyi ezelde kendisi yarattığı için bilmektedir.
    Netice olarak biz insanlar,geleceği bilemediğimiz için,tek dayanağımız olan aklımıza ve mantığımıza başvurarak davranışlarımızı sürdürmek zorundayız.ALLAH'ın kendimiz hakkında ezelde ne muradetmiş olduğunu da bilemediğimizden yine aynı yöntemle doğru olduğunu düşündüğümüz şekilde davranırız.Zira başka bir çaremiz yoktur.
    Denildiği gibi cüz'i de olsa bir irademiz olsa idi,o irademizin devrede olduğu mahal veya etki alanı,ALLAH iradesinden bağımsız bir alan olmak durumunda kalırdı.Halbuki,ALLAH yegane yaradan olma özelliğinden ötürü,dilediği her yerde, herşeyi, her fiili yaratmak durumundadır.Bu sebepten,O istemedikçe,kendi irademizle, gözümüzü bile kırpamayacağımızı idrak edebilmemiz gerekmez mi?
    Bence, bu hususu en güzelİmam Gazali özetlemiştir:
    ALLAH dilediğini, insanlara onların kendi iradeleri vasıtasıyla yaptırır.

    YanıtlaSil
  6. Benim anlatmaya çalıştığım şuydu; insan iyi ve kötü, zor ve kolay arasında seçim yapmakta özgürdür.

    YanıtlaSil