1 Ekim 2010 Cuma

Özel Bir Gün 01/10/2010





Onuncu ayın ilk günü.

23Eylül tarihi herkesin ilk okuldan ezbere aklındadır. Gece gündüz saatlerin eşitlendiği mübarek gün tabiki. Bahsetmiş olduğum mübarek günün üzerinden bir hafta geçmiş bulunmakta ve bugün ders arasında farkettim ki erkenden hava kararmaya başlamış. Geceler yavaştan uzamaya başladı yani. Eee?. Ee si gecelere aşık olan bir insan olarak, artık daha uzun yaşayacağım manasına geliyor. Kısacık geceleri olan yaz mevsimin de benim hayatım resmen durur. Durur dan kastım fikri hayatımdan bahsediyorum tabiki. Ne kitap okumaya, ne insanlarla münazara etmeye, ne de düşünmeye vaktim yoktur nerdeyse. Çünkü o kadar kısadır ki gece, hemen sabah oluverir.Gecenin kimsesizliğinde bulurum ben kendimi ve ancak o zaman kavgaya zamanım olur.(Kimseye birşey yaptığım yok tabi kendimle tartışmaktan bahsediyorum**). Gece kısa olduğunda ise mümkün değildir bu. Çünkü gece başlar herkes uyur,günü kurtarma hevesi bi kenara çekilir (çünkü gün bitmiştir). Sonrasında hala uyanıksa insan kendiyle başbaşa kalabilir. Ama ne yazıkki bunlar olup biterken gün doğmaya başlar ve gecenin kerameti kendi köşesine çekilir.

01/10/2010 neden peki? Bi kere çok anlamlı olması gereken bir gün gibi geldi bana başta. Aslında önemli bir gün olduğunu farkettim biraz tarih araştırınca;

1730: Sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa, Patrona Halil isyanını çıkaranların istekleri doğrultusunda Padişah III. Ahmet tarafından boğduruldu.

1880: İlk elektrikli ampul fabrikası Thomas Edison tarafından açıldı

1905: Galatasaray Spor Kulübü kuruldu.

1942: TBMM Bakanlar Kurulu, eğlence yerlerinin saat 22.00'de kapatılması kararını aldı.

1951: Hava Harp Okulu açıldı.

1960: Nijerya bağımsızlığını ilan etti.

1976: Ümit Karan, Türk futbolcu doğdu.

1977: Brezilya'lı futbol yıldızı Pelé futbolu bıraktı.*

Neyse makarayı bırakıyorum =) Konu bu değil aslında..

Şöyle anlatayım. Final haftasındasın (yada yarın sınavın var diyelim genellemek için) bir türlü ders çalışasın gelmez. Yanındaki arkadaşın da dünden razıdır zaten muhabbete. Ders bırakılır muhabbete başlanır. Yarım saat bir saat derken muhabbet arasında “3’de başlarız derse” gibi cümleler geçmeye başlar. Sonra “4’de başlarız ” diye devam eder bu muhabbet..

Başka bir açıdan diyet yapmaya çalışanlar bilir, hep pazartesiyi bekler diyete başlamak için ama nafile tabi Salı günü bozulur o diyet..

Bunun gibi bir çok örnek gösterebilirim ama siz demek istediğimi anladınız muhtemelen. Insanoğlu ne kadar akıllı, mantıklı bir vaklık olursa olsun herzaman birşeylerin tetiklemesine, itelemesine ihtiyacı vardır.

İşte bugün O’gün. Benim için birşeylerin değişmesi,yanlışların düzeltilmesi,daha iyi daha düzgün olabilmek için verilen iç savaşın alevleneceği anlamına geliyor. 

Herkesin uğraştığı, değiştirmek istediği en azından bir şey vadır hayatında, bugün O gün olsun. Haydi Türkiye geceleriniz hayırlı olsun=)

Sonuçta bir yerden başlamak gerek..

(Daldan dala atladığımın tabiki farkındayım.Bu yazıyı özel yapanda bu zaten:D)

**Asla kendisiyle barışık bir insan olmadım, olamamda.İnsan ne yaparsa yapsın her zaman eksik kalacaktır..  
(MakaradanÖte)





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder