11 Haziran 2011 Cumartesi

Saçma Dediler, beni üzdüler..

Bugün formspring’den gelen bir soru beni gün boyu düşündürdü. Güzel bir çelişkiye değinmiş,sebeplerini aradım buldum, olaylara ve kavramlara bakış açımı anlatmaya çalışarak soruya burdan cevap verme isteği duydum, çünkü çelişkinin sebebi baya derinmiş aslında. Soruyu soran kimse, farkında olmamı sağladığı için teşekkür ediyorum burdan..

SORU:

“insan kendi düşüncelerini saçmalamak olarak adlandırıyorsa bana göre kendi düşüncelerine saygısızlık ediyorsa başkalarından düşünceleri için nasıl saygı görmeyi bekleyebilir?”

Öncelikle soruda geçen kavramlara bakış açımı anlatmak istiyorum;


·         Düşüncelerim: Beni ben yaptığına inandığım tek şeydir düşündüklerim. Herşeyden çok düşüncelerime değer veririm. Kimsenin düşüncelerimi önemsemesi, değer vermesi benim için önemli değildir.(dur çelişki var gene anlatacağım)

·         Saygı: Ben her insanın,etrafındaki insanlara hiçbir sebep  olmaksızın saygı duyması gerektiğine inanırım. Kimse birbirini yargılamamalı (yargılamakla ilgili önceden yazdığım bir yazı) , kim olursa olsun, hangi vasıfta,ünvanda,politik düşüncede, dini görüşte olursa olsun karşısındaki insana saygı duymalıdır( her yönüyle saygı).

Şimdi neden kendi düşüncelerime saçma dediğime geleyim;

2 başlıkta toplamak istiyorum, çünkü birbirinden tamamen farklı 2 sebebi var.

            1)
Saçmalamak güzel birşey, çoğu zaman saçmalarım ben. Çünkü kasarak, sürekli kendimi kontrol altında tutarak yaşamak beni yorar. Bazen gerçekten çok saçmalarım, hatta arkadaşlarımın ağzımı kapatıp susturduğu zamanlar bile vardır. Ama böyle yapmamın sebepleri de vardır; kimi zaman altında çok ciddi sebepler yatar, kimi zaman da hiciv yatar..

2)
Eskiden düşüncelerimi kendime saklayan bir insandım. Her ortama fikirlerimi sunmaz, sadece bana sorulduğunda anlatırdım. Bunun sebebi bencil bakış açımdı. Sanki bildiklerim, başkaları tarafından öğrenildiğinde kirlenecekmiş gibi hissederdim.
Zaman geldiki “aktarılmayan bilgi hamallıktı” düstürunun etkisiyle daha paylaşımcı bir insan oldum. Dengeyi bulmakta zorlanan bir insan olduğum için, bu seferde heryerde konuşmaya başladım. Ana kucağının sıcaklığı hala üzerinde olan insanlarla muhabbet ettiğim zamanlarda öyle tepkilerle karşılaştım ki, beni gerçekten çok kırdı. Çünkü ben üzerine düşündüğüm ve  doğru olduğuna inandığım bazı şeyleri onunla paylaşırken, düşüncelerimin tartılmışlığını ve emeklerimi hiçe sayıp  “SAÇMA” diye nitelendirek bütün paylaşma şevkimi kaçırdılar.

            Durum böyle olunca ne kimseye birşey anlatma isteğim kaldı, ne de birileriyle birşey konuşup münazara etme isteği..

            Sonra böyle devam etmez, kendi kendimle tartışarak nereye kadar dedim tabi. Bir aydan fazla sürdü diyebilirim bu küskünlüğüm. Nasıl aşarım ne yaparım dedim kendi kendime, sonra aklıma bu geldi, ben saçma dersem kimse saçma diyemez.. (İzleyenler bilirler 8mile filmi var Eminem’in, işinde yükselmeye başlayışının en büyük adımıdır bu; tabi ben sadece başkaları bana vurmasın diye kendime vurdum, başarı için falan değil.)

            Neyse böyle işte, sonuca gelirsem;

            Benim düşüncelerime ben istediğimi söylemekte özgürüm. Ama insanlar bana saygı duymak zorundalar, bu benim düşüncem. Kimseden bu konuda bir beklentim de yok, bu benim ütopyam, ben böyle olması gerektiğine inanarak yaşıyorum. Hiç birşey istediğim gibi olmak zorunda değil, olamazda zaten..
            Biri benden birşeyler bekliyor ise kurallarıma uymak zorunda tabi..

1 yorum:

  1. "Düşüncelerim düşündüklerimden daha önemlidir"

    YanıtlaSil