30 Eylül 2010 Perşembe

Nihlizmin Doruklarında..


Gidene kal demeyeceksin. ..
Gidene kal demek zavallılara,
Kalana git demek terbiyesizlere,
Dönmeyene dön demek acizlere,
Hak edene git demek asillere yakışır
Kimseye hak etmediğinden fazla değer verme,yoksa değersiz olan hep sen olursun...
Düşün...
Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Her şey sende başlar, sende biter...
Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme, tükettirme içindeki yaşama sevgisini...
Ya çare sizsiniz yada çaresizsiniz. ..



Aşkın kanununu yazmışlar

1- Herkesin aşık olma hakkı vardır ancak hiç kimse aşık olmaya zorlanamaz.
2- Aşk tek taraflı bir iradedir. Bir kişinin aşık olması için karşılık görmesi şart değildir. Buna ‘karşılıksız aşk’ denir.
3- Aşkın karşılıklı olduğu durumlara ‘ilişki’ adı verilir.
4- İmkansız aşk yoktur. Kendisine ‘aşık’ süsü vermiş sahtekarlar vardır.
5- Aşkın sürebilmesi için her iki tarafın da aynı oranda çaba göstermesi şarttır.
6- Taraflardan sadece biri çaba gösterip diğeri göstermiyorsa o aşkın ömrü uzun değildir.
7- Bir kişinin aşık olduğunu anlayabilmesi için fiziksel ve ruhsal değişimleri gözlemlemesi yeterlidir.
8- Aşık olan kişi, ‘maşuk’unu gördüğünde dizleri titrer, elleri terler, kalp atışı hızlanır, heyecan duyar, çok enerjiktir. Görmediğinde sürekli özler, birlikte olmayı hayal eder, onun için endişe duyar, iştahtan kesilir, gereksiz şekilde ağlar ya da güler.
9- İnsan ancak tanımadığı kişiye aşık olur. Tanıdıkça sever ya da sevmez. Birbirlerinin her şeyini bilen dostlar arasında çok iyi ilişki olur ama tutkulu aşk yaşanmaz.
10- Aşkın ‘hormon’ dönemi mutlaka biter. Bu dönemin süresi kişiden kişiye değişir.

29 Eylül 2010 Çarşamba

Bu da geçer..

Bu da geçer..

Bir gün bir Kral, emrindeki bilge adamları çağırır ve sorar:
“Bana öyle bir cümle bulun ki, her durum yer ve zamanda geçerli olsun. Hiçbiriniz yanımda olmadığında da bana yardım etsin, yol göstersin. Böyle bir cümle var mı?”
Kralın bu sorusu karşısında bütün bilgeler derin düşüncelere dalar. Her durumda, her yerde geçerli olan bir cümle… Her neşe, üzüntü, yenilgi, zafer durumunda…

Bilgeler uzun uzun düşünürler. Aralarında tartışıp hem üzüntüde, hem telaş hem sevinçte, her yenilgi ve kazançta geçerli olabilecek cümlenin ne olabileceğini bulmaya çalışmışlar. Yaşlı bir bilge hepsinin aklına yatan bir cümle söyler. Cümleyi bir kağıda yazıp Kral’a verirler. Sadece çok tehlikeli bir durumda açmasını söylerler. Merak etse de Kral, kağıdı yalnız ve tehlikedeyken açacağına söz vererek elmas yüzüğünün altına yerleştirir.

Birkaç gün sonra komşuları Kral’ın ülkesine saldırır. Beklenmeyen ve tüm komşuların birleşip gerçekleştirdiği saldırı o kadar güçlüdür ki, kahramanca savaşmasına karşın Kral’ın ordusu yenilir. Düşmanın Kral’ı esir almak üzere saraya yaklaştığını gören adamları, Kral’ı atına atlaıyıp kaçması için ikna ederler.

Mükemmel bir ders!


Profesör elinde içi dolu bir bardak tutarak dersine başladı.
Herkesin göreceği bir şekilde tutuyordu ve ardından sordu.

-"Bu bardağın ağırlığı sizce ne kadardır?"
-50gm!' .... '100gm!' .....'125gm'..diye öğrenciler yanıtladı.
-"Bardağı tartmadıkça gerçekten ben de bilemem, " dedi profösör, "ama, benim sorum şu ki :"Bu bardağı böyle birkaç dakikalığına tutsaydım ne olurdu?"
-'Hiçbir şey' diye yanıtladı öğrenciler.
-"Tamam peki 1 saat boyunca tutsaydım ne olurdu?" diye sordu profesör bu kez.
-"Kolunuz ağrımaya başlardı efendim" diye öğrencilerden biri yanıtladı
-"Haklısın, peki şimdi ben 1 gün boyunca tutsam ne olurdu?"
-"Kolunuz iyice ağrır, kas spazmı, batar vs gibi sorunlar yaşardınız ve hastaneye gitmek zorunda kalırdınız!".

28 Eylül 2010 Salı

Trenİstasyonu

Bekliyor herkes birşeyi
Kiminin geleni var
Kimi ise bekler saati

Bir gelene sordum
Ardimdaki hüzün
Bir giden buldum
Önümdeki neşe
Bekleyen aşk mğgduru

Gelen geçti gitti
Giden bindi gitti
Farkli zaman
Ayni insan ve yer
Soru benzer
Cevap farkli
Vardir bi bekleyen
Biri magdur
Deli aşık
Hep bekler
Oracikda durur
Bi gelene bakar
Bir gidene
Sorup durur
Kendikendine..
(MakaradanÖte)

27 Eylül 2010 Pazartesi

tuğla

2 tane tuğla sırtlayıp
dolaşmaya çıkar mı insan?
Sonra hoşuma gitti deyip
devam edermi yoluna?
Yorulup bıraksa ayıpmıdır?
(MakaradanÖte)

Shontelle - Impossible

Video..


Müzik..

Lirik:

i remember years ago
someone told me i should take
caution when it comes to love
i did, i did
and you were strong and i was not
my illusion, my mistake
i was careless, i forgot
i did
and now when all is done
there is nothing to say
you have gone and so effortlessly
you have won
you can go ahead tell them

4Duvar?


Dümdüz, uçsuzbucaksız
Sadece BEN, Yanlız!
Ne bir karınca, ne bir çiçek
Havada ne bir bulut, sadece Güneş
Bir ovanın ortasında buldum kendimi
O kadar küçüktüm ki…
Bulduğum taşlardan dizdim sağıma,
Kessin rüzgarımı esmesin içime diye.
Hep sağdan mı esti peki rüzgar?
Sonra önümden solumdan ve arkamdan..
Bilememki nasıl yapılır!
Oturduğum yerden,
Kolumun yettiğince dizdim..
O kadar küçüktü ki dünyam..
Kol mesafesi Dört Duvar
Bir güneş kaldı görebildiğim
O da günde bir kaç saat..
20100625(MakaradanÖte)

AhGeceler..


Aşığım gecelere.
Beni benimle başbaşa bırakan gecelere.
Anladım ki beni büyüten uykusuz gecelermiş.
Gündüz Uyanıkken yaşananlar aslında rüyadan ibaretmiş.
Anladım ki hayat geceleri çiçek açarmış, güneşte solarmış.
Dünyaya can veren koskoca güneş aslında ayakta uyuturmuş insanı.
Bir tek gece benimmiş.
Bir tek geceleri varmışım ben.
Belki de yalanmışım gün yüzüyle gördüğün ben.
Gün ola hayrola demişler ya, gecenin getirdiklerinden...
20091170341 (MakaradanÖte)

Kurudum Kaldım Deme


(Eskilerden)Kurudum Kaldım Deme

Deme neden bu kadar acı , neden bu kadar hüzün , nedir bu çektigim dert!
Kuruyup kalacaksın belki, Artık yeter diyip çekileceksin kenara .
Belkide derdine dert katıp savaşacaksın kendinle..
Sadece bil ki; meyve çekirdeğini kuruturlar ekmeden önce.
Ama şunu da unutma , içilen sigara da kuru bir ottur sadece zehirler.
Yeterki kuruyacagın zamanı bil. meyve veremeden gidersen ;
Geriye kalanları zehirlersin..
200906270233 (MakaradanÖte)

26 Eylül 2010 Pazar

Saçma?

Sağnak bir yağmurda benim aşkım yada seni yakan güneşte
Hafif esen rüzgarda benim aşkım yada dizlerimdeki karda
Tuttuğun kalemde benim aşkım yada unuttuğun kitapta
İçtiğim sigaranın dumanında benim aşkım yada içemediğim bi büyük rakıda
Çelişkili bakışımda benim aşkım yada kurnaz gülümsememde
Aldığım her nefeste benim aşkım yada uyuyunca mezarımda
Konuşunca boş sözümde benim aşkım yada kapayınca gözümde
Bir zamanlar oturduğum bankta benim aşkım yada beklediğim durakta
Sen giderken hemen arkanda benim aşkım dönerken olman gereken yerde
Yoğurt kabına ektiğim fasulyede benim aşkım yada camımda solan fesleğende
Elindeki mumun ateşinde benim aşkım yada gazı bitmiş çakmağımda
Ayakkabına yapışan sakızda benim aşkım yada kafana pisleyen kuşta
Belkide çoktan odandaki çöpte benim aşkım yada geridönüşüm kutusunda
Saçımdaki onbir beyaz telde benim aşkım yada kabuk tutmayan yaramda
Bir sene evvelinde güsel benim aşkım yada yarım asır sonrasında
Hiçbir zaman yanımda benim aşkım yada her an kalbimin yamacında..
201009131821(MakaradanÖte)

Güneş-Denge-Birşeyler

Şimdi oturdu herşey
Anladım ki Güneş'tin sen
Ben yaklaştıkça yandım
Uzakken üşüdüm
Dengeyi bulamadım
Yansamda istedim ki olalım daha yakın
Ama insanlığım tuttu;
Yandı ya bi kere dilim,
Üşümeyi tercih ettim ben
Öyle çok yandım ki
Işığından bile kaçtım..
201009180102(MakaradanÖte)